Küresel Enerji Sektöründe Yapay Zeka Yatırımları Üç Kat Arttı
Geçen yıl küresel enerji piyasalarında yapılan yapay zeka yatırımları, enerji alanındaki girişim yatırımlarını üç kat artırarak 84 milyar dolar seviyesine ulaştı.
Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) tarafından yayımlanan Dünya Enerji Yatırımları raporundan derlenen bilgilere göre, enerji sektöründe maliyetlerin artması ve politika belirsizliklerinin yatırım kararlarını etkilemesiyle birlikte sermaye, daha çok yapay zeka odaklı projelere yönlendi.
Şirketlerin enerji AR-GE harcamalarının son zamanlardaki en düşük büyüme oranını gösterdiği ortaya çıktı. Risk sermayesi yatırımları 2024’e kadar 8 milyar dolar azaldı. Yüksek faiz oranları, inovatif şirketlerde öz sermaye yatırımlarını cazip olmaktan çıkardı.
Yapay zeka ise hız kesmeden ilerledi. 2024’e kadar yapılan enerjiyle alakalı risk sermayesi yatırımlarının yaklaşık 3 katı olan 84 milyar dolarlık yatırım, yapay zeka teknolojilerine yapıldı.
Yapay zekaya olan bu ilgi, enerji sistemi optimizasyonu ve enerji inovasyonu için büyük fırsatlar sunuyor.
Çinli Şirketler Avrupa’nın Önüne Geçti
Rapora göre, 2025 itibarıyla merkezi Çin’de bulunan şirketler, küresel kurumsal enerji AR-GE harcamalarında en büyük paya sahip hale geldi.
Çinli firmaların payı 2015’te yüzde 16 iken, 2025’te yüzde 38’e yükseldi. Bu durumla birlikte Çinli şirketler, yüzde 27 ile 2. sırada yer alan Avrupalı firmaların önüne geçti.
Çin’deki kamu ve özel sektör arasındaki sınırların belirsiz olması, enerjiyle ilgili inovasyonlarda kamu ve özel AR-GE harcamalarının uyum içinde ilerlemesine olanak sağladı. Bu durum, Çin’in temiz enerji üretim zincirlerinde rekabet avantajı elde etmesine de katkı sağladı.
2015 yılında en yüksek enerji teknolojileri AR-GE bütçesine sahip olan 20 şirket arasında çoğunlukla ABD ve Avrupa merkezli otomotiv ve petrol-gaz şirketleri bulunuyordu. Ancak 2024’e gelindiğinde bu listede önemli değişimler ortaya çıktı.
Çinli saf batarya üreticisi CATL, batarya teknolojilerine odaklanan 2 üretici BYD ve Tesla ile birlikte listede kendine yer buldu. Elektrifikasyon için ekipman tedarik eden Denso, Schneider Electric ve Robert Bosch gibi firmalar da listeye girdi.
İlk 20’de yer alan petrol ve gaz şirketleri arasında ise Petrochina, Sinopec ve Saudi Aramco yer aldı.
Bu durumlar, Çinli firmaların enerji teknolojileri alanında artan küresel etkisini ve özellikle temiz enerji alanındaki rekabetçi konumunu gözler önüne seriyor.
AR-GE Harcamaları Düşük Seviyede
Şirketlerin enerji teknolojilerine yönelik AR-GE harcamaları 2024’te belirgin şekilde yavaşladı. Kurumsal enerji AR-GE harcamaları sadece yüzde 1 oranında artarak son 10 yılın en düşük seviyesine geriledi. Bu durum, Kovid-19 salgını dönemi hariç olmak üzere kaydedilen en düşük performansı temsil ediyor.
Rapor, batarya, kömür, nükleer enerji, yenilenebilir enerji ve termik santral ekipmanları gibi önemli alanlarda faaliyet gösteren firmaların AR-GE yatırımlarını azalttığına dikkat çekiyor. Yüksek sermaye maliyetleri ve belirsiz piyasa koşulları, uzun vadeli ve riskli projelere olan ilgiyi azaltıyor.
Bu durum, özellikle küresel temiz enerji dönüşümü sürecinde özel sektörün AR-GE motivasyonunda ciddi bir düşüş yaşandığını gösteriyor ve enerji dönüşüm sürecinin artık sadece kaynaklara değil, inovasyona yönelik sermaye rotasına bağlı olduğunu vurguluyor.